Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nin Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasına karşı İstanbul Beyoğlu’ndaki Şişhane Meydanı’nda başlattığı nöbet devam ediyor.
Katılımcıların “Kayyum defol” yazılı tişörtlerini giydiği nöbete, DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki’nin yanı sıra siyasi parti, emek örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.
‘HALK HER SEFERİNDE ONLARI DEFEDİYOR’
Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre nöbette ilk söz alan DEM Parti Kadın Meclisi üyesi Zübeyde İnce, ülkede hakim olan korkunç baskının üzerinin sansür politikalarıyla örtülmeye çalışıldığını ifade etti. DEM Parti belediyelerine geçmişten bu yana atanan kayyımların da sansür politikalarıyla farklı lanse edilmeye çalışıldığını vurgulayan İnce, “Bugün sanki yolsuzluk, gasp ve tecrit yokmuş gibi tozpembe bir hayat sunarken 3’üncü seferdir belediyelerimize kayyım atanıyor. Hani sandık diyorlar ya, halk her seferinde sandıkta onları defediyor ve Ankara’ya yolluyor. Ama bunlar utanmadan sıkılmadan aynı gaspı tekrarlıyorlar. Madem doğru bir şey yapıyorlar o zaman bu sansür ne? Sansürle, baskıyla, ablukayla ülke yönetilemez” dedi.
‘MEYDANLARI TERK ETMİYORUZ’
Daha sonra söz alan DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki de iktidarın, Kürt halkının iradesine kayyım atayarak kendi iktidarını korumayı amaçladığını belirterek “Ama yapamıyor. Bu topraklarda faşizan ve sömürgeci politikalar yeni değil ama ezilen halkların mücadelesi, kadın hareketi ve Kürt özgürlük hareketi onlardan çok daha köklü. Birleşik mücadelemizle faşist diktatörlere ve faşist uygulamalara geçit vermemek üzere sokaklardayız ve meydanları terk etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘BASIN ÇALIŞANLARININ DA SESİ KESİLMEYE ÇALIŞILIYOR’
İktidarın baskı politikalarının atanan kayyımlarla sınırlı olmadığını belirten Saki, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle haklarında hapis cezası verilen 8 özgür basın çalışanına dikkat çekerek, “Hakikatin, özgürlüğün ve emeğin sesini tüm dünya halkları ve kendi coğrafyasına duyurmaya çalışan basın emekçilerinin de sesi kesilmeye çalışılıyor. Arkadaşlarımız gözaltına alınıyor, sansürler uygulanıyor ama biz her birimiz bu sesi bulunduğumuz her yerde en yaygın şekilde örgütlemekle yükümlüyüz. Bu inanış ve direnişle birlikte diyoruz ki; yaşasın ezilen halkların, işçi sınıfı ve kadınların özgürlük mücadelesi” diye konuştu.
(HABER MERKEZİ)